Ülkeler arası kardeşlik
- nejatahmedjuhar
- Apr 23, 2019
- 4 min read
Updated: Apr 25, 2019

Demokratik Kongo Cumhuriyeti’nden Anadolu Üniversitesine gelen hukuk bölümünde yüksek lisansını yapan Hanan Ahmedin’in kina geçesi Eskişehir’de yapıldı. Yuder tarafından yapılan bu programda dunyanın dört bir tarafından gelen uluslararası öğrenciler katıldı.
“Uluslararası öğrencilerin gittikleri ülkelerde kardeşlik köprüsü kuracağını ve ülkelerimiz arasındaki ilişkileri güçlendireceklerine inanıyorum.”
Mevlana: “Aynı dili konuşanlar değil, aynı duyguları paylaşanlar anlaşır.”
Dünyada 4 milyondan fazla insan bir başka ülkeye öğrenci olarak gidiyor. Geçmiş yıllara nazaran bu sayı giderek artıyor. Bu öğrenciler dünyada arttığı gibi son 5 yılda Türkiye’ye gelen ve giden öğrenci sayıları da gözle görülür bir şekilde artmakta. Dünyanın dört bir tarafından Türkiye’ye misafir olarak gelen öğrencilerden kendi ülkelerine, Türkiye’ye ve insanlık için birer umut olmaları için birçok dernek kuruldu. Hemen hemen tüm dernekler ülkeler arası ve öğrenciler arasındaki kardeşliği güçlendirmek için çalışmaktalar.
Hem uluslararası öğrenciler arasındaki hem de ülkeler arasındaki kardeşliği güçlendirmek adına çalışan derneklerden biri UDEFtir.
Uluslararası Öğrenci Dernekleri Federasyonu (UDEF), üniversite eğitimi için Türkiye’yi tercih eden 160 ülkeden yaklaşık 80 bin uluslararası öğrenciye ev sahipliği yapmak, onları tanımak, birbirleriyle kaynaştırmak, eğitim ve öğretim hayatları boyunca karşılaşabilecekleri maddi ve manevi ihtiyaçların çözümüne ortak olmak ve Türkiye’de edindikleri birikimleri farklı coğrafyalara taşıyabilmelerini sağlayabilmek amacıyla kurulan 40 şehirdeki 49 Uluslararası Öğrenci Derneği’nin çatı kuruluşudur. 2004 yılında gönüllü bir grup olarak başlayan, SADER ile devam eden ve Bâb-ı Âlem Uluslararası Öğrenci Derneği ile olgunlaşan misafir öğrenci çalışmaları yeni paydaş ve ortak Uluslararası Öğrenci Dernekleri’nin ve son olarak da bu yapının çatısı konumundaki UDEF’in kurulmasıyla hiyerarşisini büyük ölçüde tamamlamış ve kurumsal bir zemine oturmuştur. 11 yıldır bu alanda hizmet veren bir teşkilat olarak dünyadaki uluslararası öğrenci sirkülasyonu hakkında yönlendirici ve belirleyici bir konumda da olmak hedefindedir.
Böyle derneklerin olması yabancı uyruklu öğrenciler için mutluluk verici bir olay. Bu sayede yabancı bir ülkede kendi ülkelerindeymiş gibi hissedebilirler.
“Ülke kardeşliği yapıyoruz.”
Yunus Emre Uluslararası Öğerenci Derneği kadın kolu başkanı Sevim Kırmaz hem YUDER’i tanıttı hem de programla ilgili olarak çeşitli bilgiler verdi. Kırmaz: “Yunus Emre Uluslararası Öğrenci Derneği YUDER Uluslararası Öğrenciler Dernek Federasyonu(UDEF) çatısı altında bağlı İHH’nın kurduğu bir dernektir. YUDER olarak bizim amacımız dünyanın çeşitli ülkelerinden gelen, ülkemize eğitim almaya gelen öğrencilerimizi din, dil ve ırk yapmaksızın onlara rehberlik yapmak, onların özel günlerinde onların yanında olmak, onlara bir anne şefkati göstererek onlara sahip çıkmak, onlara maddi ve manevi destek vermek, onlara istekleri doğrultusunda çeşitli kurslara hazırlamaktır. Bugünde Demokratik Kongolu kızımızın Hanan Ahmed’nin düğününü yaptık.
Biz çok eğlendik çok da mutlu olduk. O da çok mutlu oldu, duygulandı. Hepimiz için hayırlı bir havada geçti.
Bir amacımız da kardeşlik bilincini yerleştirmektir. İnsanlara, öğrencilerimize yaptığımız programlarda dünyanın farklı ülkelerinden gelen çocuklara kardeşlik bilincini yerleştiriyoruz. Biliyorsunuz dünya şu anda karışık durumda. Her yerde savaş var. İnsanlar ölüyor. Farklı ülkelerdeki çocukları gençleri bir araya getiriyoruz ki onlar burada okulları bitip ülkelerine geri döndükten sonra birbirleri arayıp sorabilirler.
Uluslararası Öğrenci Dernekleri Federasyonu UDEF olarak Türkiye’nin her ilinde hemen hemen bu tür öğrenciler için derneklerimiz var. Öğrenci dernekleri aracılığıyla gelen misafir öğrencilerimize yardımcı oluyoruz.
Onlarla birlikte kahvaltı hazırlıyoruz, yemekleri yapıyoruz. Onları hep bir arada toplayıp pikniklere götürüyoruz Türkiye’deki diğer illerde de aynı şeyleri yapıyorlar. Hem burs verilyor hem öğrenci evlerinde çok muhtaç olan öğrenciler kalıyorlar.
“Herkes şahit olabileceği bir şey değil o yüzden kendimi şanslı görüyorum.”

Anadolu Üniversitesi Sanat Bölümünde okuyan Kadar, hem kına programıyla ilgili hem de kardeşlik ile ilgili: “Bugün çok güzel bir etkinliğe dahil oldum. Afrikalı bir arkadaşımızın düğünü burada yapıldı. Kurumdaki her bir insan sanki kendi kardeşlerinin kınasıymış gibi ilgilendiler. İkramlardan eğlencesine kadar her şey çok iyiydi. Bu birlikteliği görmek beni çok mutlu etti. Ayrıca, bu herkesin şahit olabileceği bir şey değil. O yüzden kendimi şanslı görüyorum. Böyle törenleri böyle kültürlerin iç içe geçtiği törenlerini daha çok yapılmasını sterim.” dedi
Kadar çok mutlu olduğunu şöyle ifade etti: “Hala bir çoğunun ismini bilmediğim ama gördüğümde gülümsediğim bir çok arkadaşım oldu. Hiç tanımadığım insanlarla ellerimizi çarpıştırarak oyunlar oynadık, beraber döndük.”
Kardeşlik ne demektir sorusuna ise şöyle bir yanıt verdi: “Kardeşliğin şu olduğunda gerçekleşeceğine inanıyorum. Ortadan sıfatları kaldırdığımız zaman. Yani nereden olduğuna bakmaksızın, fiziksel ya da ırksal herhangi bir sıfatın ortadan kalktığı anda kardeşliğin ortaya çıkacağını inanıyorum.
“Kardeşlik budur...”
Kongollu gelin programın bu kadar güzel olacağını tahmin etmemiştim dedi. Gelin: “Bu kadar kalabalık olacağını hiç beklemiyordum. Ailem yanımda olmazsa da ailem gibi davrandılar. Kardeşlik budur işte.”
İlk Kongo’da eşi ile tanıştı. Sonra ikiside Türkiye’ye okumak için geldi. Eşi Mustafa İzmir’de okuyor. Hikayeleri şöyle başlıyor. Eskiden de tanışan iki arkadaş daha sonra sevgili oluyor. Bir kaç ay sonrada evlenmeye karar veriyorlar.
“Eski Osmanlı gibi. Atalarımızın yaptığı gibi din, dil, ırk ayırmadan hep beraber güzel vakit geçiriyoruz.”
YÜDER Başkan Yardımcısı Zeyneb Gürsül: “Bugün ki programımız Kongolu kızımızın kına gecesiydi. Çokta güzel geçti. Kendi yöresel kıyafetini giydi ve arkadaşlarını davet etti. Bizim uluslararası okuyan kız öğrencilerimiz onlarla birlikte hem kendi ülkelerinin oyunlarını oynadılar hem de bizim oyunları eşlik ettiler. Güzel kalabalık yoğun bir programdı, sevgi doluydu.” şeklinde konuştu.
“Eski Osmanlı gibi. Atalarımızın yaptığı gibi din, dil, ırk ayırmadan hep beraber güzel vakit geçiriyoruz. Farklı ırklardan ablalar, abiler tanıyorum. Onlardan yeni pek çok şey öğreniyorum. Çok güzel bir duygu, farklı dil farklı din hiçbir şey fark etmiyor. Sonuçta herkes insan, herkes eşit muamele görme hakkına sahip. Kardeşliğimizin devam etmesini isteriz bu birlik ve beraberliğimizin daim olsun.”
Kardeşlik demek.
Sevim Kırmaz: ”Kardeşin dili, ırkı, dini hiç önemli değildir. Yani kardeş demek bizim başka kişilerle paylaştığımız anlardır. Mesela bazen bilmediğimiz görmediğimiz insanlara yardımlar yapıyoruz. Başka ülkelerde yaşayan kardeşlerimize yardım ediyoruz. Kardeş demek sadece aynı anneden aynı babadan olmak değil. Buradan mezun olup giden öğrencileri görüyorum. Hep ülkelerinde de ihtiyacı olanlara yardım ediyorlar. Neden böyle yapıyorsunuz dediğim zaman sizden öğrendik diyorlar.
Bir öğrencimiz ülkesinde dernek kurdu. Dünya kardeşliği yapıyor. Önceden de böyleydi. Farklı ülkelerdeki insanlara hep kucak açtığımız için yüzyıllarca dünyaya hâkim olduk.” dedi.
Comentários